top of page

AB Yeşil Mutabakatı’na Uyum ve Karbonsuzlaşma Adımları

  • Yazarın fotoğrafı: patikahukuk
    patikahukuk
  • 4 Nis
  • 5 dakikada okunur

Türkiye’de Lojistik ve Kara Taşımacılığına Yönelik 2025 ve Sonrası Öngörüleri


Avrupa Birliği’nin (AB) 2019 yılının sonlarında açıkladığı Yeşil Mutabakat (European Green Deal), 2050 yılına kadar sera gazı emisyonlarının net sıfıra indirilmesini hedefliyor. Bu büyük dönüşüm, özellikle karbon yoğun sektörler için ciddi değişiklikler öngörmekte. Lojistik ve kara taşımacılığı da, hem emisyon miktarının yüksekliği hem de AB ile ticari ve coğrafi entegrasyon sebebiyle öncelikli dönüşmesi gereken alanlardan biri. Türkiye, hem AB pazarına entegrasyonu hem de 2021 yılında Paris Anlaşması’nı onaylaması ile birlikte Yeşil Mutabakat’a uyum için hızlandırılmış bir dönüşüm sürecine girmiş bulunuyor.


1. AB Yeşil Mutabakatı: 2025 ve Sonrası Açısından Önem Taşıyan Düzenlemeler

1.1. Fit for 55 Paketi

AB, 2030 yılına kadar sera gazı emisyonlarını 1990 seviyelerine kıyasla %55 azaltmayı hedefleyen Fit for 55 paketini 2021’de duyurdu.

  • 2024 ve 2025 yılları, sektörel düzenlemelerin kademeli olarak sertleşeceği bir dönem olacak. Bu süreçte, ağır vasıtalara ilişkin emisyon standartlarının daha sıkı hale gelmesi ve AB’ye ithal edilen tüm ürünlerin karbon içeriklerinin raporlanması söz konusu.

  • Lojistik firmalarının 2025 sonrasına hazırlanırken, ağır vasıta filolarını çevreci araçlarla (elektrikli, hibrit, hidrojen vb.) yenilemeye başlamaları büyük önem taşıyor.


1.2. Karbon Sınır Ayarlama Mekanizması (CBAM)


Karbon Sınır Ayarlama Mekanizması (CBAM), AB’nin ithalat yoluyla yüksek emisyonlu ürün girişini denetleme ve buna ek mali yükümlülük getirme amacını taşıyor.

  • 2023 itibarıyla kademeli bir geçiş dönemi öngörüldü. CBAM’in tam olarak yürürlüğe girme tarihi 2026 olarak planlandı.

  • 2024-2025 dönemi, Türkiye’nin CBAM kapsamındaki sektörlerini ve taşıma zincirlerini hazırlaması için kritik bir hazırlık süreci olacak.

  • Lojistik sektörü, CBAM doğrudan sanayi ürünlerini hedef alsa da, tedarik zincirinin tamamında karbonun izlenmesi ve raporlanmasından etkilenecek.


2. Türkiye’deki Gelişmeler: 2025 Yılına Kadar ve Sonrasına Dönük Adımlar

2.1. İklim Kanunu ve Yeşil Mutabakat Eylem Planı

Türkiye’nin Yeşil Mutabakat Eylem Planı, Ticaret Bakanlığı liderliğinde 2021 yılında yayımlanmış ve farklı bakanlıkların eylemlerini içeren çok sektörlü bir yol haritası sunmuştur.

  • 2025’e Doğru İklim Kanunu: TBMM gündeminde olması beklenen “İklim Kanunu”, Türkiye’nin net sıfır emisyon hedefini (2053 yılı itibarıyla) yasal zemine oturtacak. Lojistik ve taşımacılık sektörüne yönelik karbon raporlama ve zorunlu sertifikasyon gibi kuralları da içerebileceği konuşulmaktadır.

  • Teşvikler ve Düzenlemeler: Yeşil lojistik sertifikasyon sisteminin mevzuatla desteklenmesi, çevreci filolara vergi indirimleri ve kredi destekleri 2024-2025 arasında netleşebilir.


2.2. Lojistik ve Kara Taşımacılığında Düşük Emisyon Uygulamaları

1.       Elektrikli ve Hibrit Ticari Araçlar

  • ÖTV, KDV gibi vergi teşviklerinin artırılması ve yeni finansman modelleri (düşük faizli krediler, leasing kolaylıkları vb.) 2025’e kadar çeşitlenebilir.

  • 2025 sonrasında, elektrikli ağır vasıtalar ve hibrit filoların daha erişilebilir olması ve altyapının (şarj istasyonları vb.) yaygınlaşması öngörülüyor.


2.       Demiryolu ve Kombine Taşımacılığın Geliştirilmesi

  • Karayolu taşımacılığına alternatif olarak, demiryolu ve liman bağlantılı kombine taşımacılık projeleri önceliklendiriliyor.

  • 2024 ve 2025 yıllarında, lojistik merkezlerin (hub) sayısının artması ve liman-demiryolu entegrasyonunun yaygınlaştırılması hedefleniyor. Bu sayede, karayolunun payı görece düşürülebilir ve toplam emisyon azaltılabilir.


3.       Yeşil Lojistik Sertifikasyonu

  • Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, sektör temsilcileriyle birlikte “yeşil lojistik” için bir standart veya sertifika mekanizması tasarlıyor.

  • 2025 itibarıyla bu sertifikanın mevzuata daha net yansımaları olabilir; yeni yönetmeliklerle, lojistik firmalarının emisyon ölçüm ve raporlama yapma yükümlülüğü artabilir.


3. Hukuki ve İdari Düzenlemeler Işığında 2025 Sonrası Beklentileri

3.1.       Zorunlu Karbon Raporlaması:

  • Ulusal mevzuatta, belirli bir filonun veya üretim kapasitesinin üzerindeki şirketlere zorunlu karbon raporlaması getirilebilir.

  • Bu raporlamalar, AB’nin talep ettiği çerçeveyle de uyumlu olacak şekilde hazırlanacak ve gümrük süreçlerinde beyan niteliği taşıyabilir.

3.2.       Karbon Ticaret Sistemi ve Piyasa Mekanizmaları:

  • Türkiye, AB Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) benzeri bir sistemi kurmak veya mevcut pazarlara entegre olmak için ön çalışmalar yapmaktadır. 2025 sonrasında, “karbon kredisi” veya “karbon kotası” üzerinden alım-satım süreçlerinin de gündeme gelmesi muhtemel.

  • Lojistik firmaları, karbon ticareti veya “offset” mekanizmaları sayesinde daha düşük karbon ayak izi hesaplaması yapabilecek.

3.3.       Yeni Vergi ve Teşvik Paketleri:

  • Düşük emisyonlu araçlara vergi indirimi, yüksek emisyonlu filolara ek maliyet (çevre vergisi veya kademeli ÖTV artışı) gibi düzenlemeler bekleniyor.

  • Demiryolu ve denizyolu altyapısına yapılan yatırımların teşvik oranı artabilir, kamu-özel ortaklığı (PPP) projelerinin hız kazanması 2025 sonrasının önemli bir gündem maddesi.

3.4.       Sınırda Karbon Vergisi Etkisi (CBAM Uygulaması):

  • CBAM tam uygulamasının 2026’da devreye gireceği göz önüne alındığında, 2025 yılı firmalar için kritik bir hazırlık dönemi olacak. Üretim ve nakliye süreçlerinde karbon azaltımına gitmeyen firmalar, ek vergilerle karşılaşabilir.

  • Hukuk büroları, danışmanlık şirketleri ve sektör STK’ları, lojistik firmalarına mevzuat uyumu, tedarik zinciri optimizasyonu ve finansman konularında özel danışmanlık hizmetleri sunmaya başlayacak.

 

4. Uygulamada Karşılaşılan Zorluklar ve Potansiyel Çözümler

4.1.       Altyapı ve Teknoloji Yetersizlikleri

  • Elektrikli veya hibrit ağır vasıta altyapısının hâlâ gelişmekte oluşu, 2025’e kadar yeterli şarj istasyonu kurulumu gerekliliğini gündeme getiriyor.

  • Çözüm: Kamu-özel sektör iş birliği ile hızlı şarj istasyonlarının yaygınlaştırılması ve yerli araç üretim destekleri.

4.2.       Finansmana Erişim ve Yüksek Yatırım Maliyetleri

  • Karbonsuzlaşma projeleri, özellikle KOBİ düzeyindeki lojistik firmaları için büyük sermaye gerektirebilir.

  • Çözüm: Uluslararası finans kuruluşlarının (EBRD, Dünya Bankası, Avrupa Yatırım Bankası vb.) uygun koşullu kredi ve hibe programlarının arttırılması.

4.3.       Mevzuatın Karmaşıklığı ve Güncellenme Hızı

  • Hem AB hem de Türkiye tarafında kısa sürede ardı ardına gelen düzenlemeler, sektör profesyonellerinin uyum sürecini zorlaştırıyor.

  • Çözüm: Özel sektörde hukuk ve uyum departmanlarının güçlendirilmesi; bakanlıkların hazırlayacağı kılavuzlarla mevzuatın sade ve anlaşılır hale getirilmesi.

4.4.       Piyasa Rekabeti ve Fiyat Endişeleri

  • Düşük emisyonlu araçların başlangıç maliyetleri yüksek olabilir; bu durum bazı firmaların fiyat rekabetinde geride kalma kaygısı yaratıyor.

  • Çözüm: Karbon vergisi veya emisyon ticaret sistemleri devreye girdikçe, uzun vadede temiz teknolojiye sahip şirketler rekabet avantajı elde edecek. Bu nedenle, orta-uzun vadeli stratejik planlama kritik.

 

5. 2025 ve Sonrası

5.1.       Proaktif Uyumluluk Stratejileri

  • Lojistik firmalarının, 2025’e kadar karbon emisyonlarını ölçen ve raporlayan sistemleri kurması; çevreci filoya geçiş adımlarını atması bekleniyor.

  • Hukuken, muhtemel yaptırımlar (vergi, ceza vb.) ve sertifikasyon zorunlulukları 2025-2030 aralığında hızla yürürlüğe girebilir.

5.2.       Kamu-Özel Sektör ve Uluslararası İş Birliği

  • Ulaştırma, Ticaret, Çevre ve Şehircilik Bakanlıklarının yanı sıra, uluslararası kuruluşlar da finansal ve teknik destekler sağlayabilir.

  • Sektör dernekleri (UND, UTİKAD vb.) ve meslek odalarıyla yakın diyalog, yasa ve yönetmeliklerin etkin şekilde uygulanmasını kolaylaştıracaktır.

5.3.       Sertifikasyon ve Farkındalık Artışı

  • Yeşil lojistik sertifikasyon mekanizmaları, sadece bir mevzuat uyum aracı değil, uluslararası alanda rekabet üstünlüğü sağlayan bir referans olarak da görülmeli.

  • Eğitim ve farkındalık kampanyalarıyla, şirket yönetiminden sürücü kadrosuna kadar tüm paydaşların “sürdürülebilir lojistik” anlayışı benimsemesi teşvik edilmeli.

5.4.       Uzun Vadeli Ekonomik Getiri

  • İlk yatırım maliyetlerine karşın, karbon nötr operasyonlar orta-uzun vadede enerji tasarrufu, rekabet avantajı ve pazarlara erişim kolaylığı sağlayabilir.

  • 2025 sonrasında, küresel tedarik zincirlerinde “düşük karbonlu veya karbon nötr tedarikçi” tercihi daha belirgin hale gelecek. Türkiye, coğrafi konum avantajını sürdürülebilirlik uygulamaları ile birleştirdiğinde önemli bir lojistik üs olma potansiyeli taşıyor.


Son Söz

2025 yılı, AB Yeşil Mutabakatı doğrultusunda karbonsuzlaşma alanında hem küresel hem de Türkiye özelinde kritik bir dönüm noktası olacak. Türkiye’nin İklim Kanunu ve Yeşil Mutabakat Eylem Planı ekseninde yapacağı hukuki ve idari düzenlemeler, lojistik sektörünün rekabetçiliğini doğrudan etkileyecek. Elektrikli/hibrit filoların yaygınlaşması, demiryolu-kombine taşımacılığın artırılması ve zorunlu karbon raporlama gibi adımlar, 2025 ve sonrasında sektörün en önemli gündem maddelerini oluşturacak.


Firma ölçeğinde ise, proaktif uyum stratejileri, yeşil sertifikasyonlar ve altyapı yatırımları öne çıkıyor. Bu dönüşümü doğru yönetebilen lojistik şirketleri, AB’nin karbon sınır vergileri gibi düzenlemelerin getirdiği maliyetleri asgari düzeye indirerek uluslararası pazarda rekabet gücünü artırabilir. Mevzuat değişikliklerinin ve teşviklerin takip edilmesi, sektörle ilgili yasal yükümlülüklerin yerine getirilmesi ve yenilikçi çözümlere yatırım yapılması, 2025 sonrasının kazananları arasında yer almak için kritik önem taşıyor.


Kaynaklar ve Referanslar

Not: Bu makaledeki bilgiler 2025 yılına kadar ve 2025 sonrasına dair öngörüleri kapsamaktadır. Gelişmelerin takibi için düzenli olarak Resmî Gazete, AB Resmî Belgeleri, ilgili bakanlıkların duyuruları ve güvenilir basın kaynakları takip edilmelidir.

Comentarios


İhtiyacınız Olan Hukuki Destek için Bizimle İletişime
Geçin

Back to Top

YUKARI

Adres:

 

Ataköy 7-8-9-10.Kısım Mah. Hanımeliçiçeği Sk. A15/B Blok K:2 D:86 Ataköy, Bakırköy/İstanbul

Telefon:

 

0(212) 560 99 90

Bizi Takip Edin

  • LinkedIn
  • Instagram
  • Facebook
  • Youtube

Yasal Uyarı !

Bu internet sitesinde yer alan bilgiler avukat ve müvekkil ilişkisi oluşturmaya yönelik değildir ve böyle bir davet olarak dikkate alınmamalıdır.

bottom of page