Biyometrik Veriler ve Kimlik Güvenliği Koruması - Dünyada ve Türkiye’de Biyometrik Veri Düzeni
- Ayşenur Ülvan Erkan
- 5 Nis
- 2 dakikada okunur
Biyometrik veriler, bireylerin fiziksel ve davranışsal özelliklerini tanımlayan ve kimlik doğrulama amacıyla kullanılan hassas bilgilerdir. Bu verilerin korunması, bireylerin mahremiyet haklarının güvence altına alınması açısından kritik öneme sahiptir. Avrupa Birliği'nde Genel Veri Koruma Yönetmeliği (GDPR) ile biyometrik verilerin işlenmesi sıkı kurallara bağlanmıştır. Türkiye'de ise Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) kapsamında biyometrik verilerin korunmasına yönelik düzenlemeler bulunmaktadır.
Avrupa Birliği'nde Biyometrik Veri Düzenlemeleri: GDPR
GDPR, biyometrik verileri "özel nitelikli kişisel veriler" olarak sınıflandırmakta ve bu verilerin işlenmesini katı kurallara bağlamaktadır. Biyometrik verilerin işlenmesi için ilgili kişinin açık rızası veya belirli yasal dayanakların varlığı gerekmektedir. Ayrıca, biyometrik verilerin işlenmesi sırasında yüksek güvenlik önlemlerinin alınması ve veri minimizasyonu ilkesine uyulması zorunludur.
Türkiye'de Biyometrik Veri Düzenlemeleri: KVKK
Türkiye'de, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) biyometrik verileri "özel nitelikli kişisel veriler" olarak tanımlamaktadır. Bu verilerin işlenmesi, ilgili kişinin açık rızası olmaksızın yasaktır. Ancak, kanunlarda öngörülen hallerde veya kamu sağlığının korunması gibi durumlarda, yeterli önlemler alınmak kaydıyla biyometrik verilerin işlenmesi mümkündür. KVKK, biyometrik verilerin işlenmesi sırasında veri sorumlularının gerekli teknik ve idari tedbirleri almasını zorunlu kılmaktadır.
Türkiye'de Biyometrik Veri Kullanımına İlişkin Gelişmeler
Türkiye'de biyometrik verilerin korunmasına yönelik önemli adımlar atılmaktadır. Örneğin, HAVELSAN tarafından geliştirilen Ulusal Biyometrik Veri Yönetim Sistemi, Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından ülke genelinde kullanılmaya başlanmıştır. Bu sistem, parmak izi başta olmak üzere biyometrik verilerin milli yazılımlarla güvence altına alınmasını amaçlamaktadır.
Ayrıca, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü tarafından dağıtılan yeni kimlik kartlarında yonga üzerinde biyometrik veriler yer almaktadır. Bu sayede farklı kurum ve kuruluşların güvenli kimlik doğrulaması yapmasına imkan sağlanmaktadır.
Türkiye'de Biyometrik Veri İşleme ve Etik Endişeler
Biyometrik verilerin işlenmesi, bireylerin mahremiyet hakları açısından etik endişeleri de beraberinde getirmektedir. Özellikle, biyometrik verilerin geri döndürülemez nitelikte olması ve kişilerin ömür boyu değişmeyen özelliklerini içermesi, bu verilerin korunmasını daha da önemli kılmaktadır. Bu nedenle, biyometrik verilerin işlenmesi sırasında şeffaflık, hesap verebilirlik ve bireylerin rızasının alınması gibi etik ilkelerin gözetilmesi gerekmektedir.
Biyometrik verilerin korunması, bireylerin mahremiyet haklarının güvence altına alınması açısından büyük önem taşımaktadır. Avrupa Birliği'nde GDPR ile bu konuda kapsamlı düzenlemeler yapılmışken, Türkiye'de de KVKK kapsamında biyometrik verilerin korunmasına yönelik adımlar atılmaktadır. Ancak, teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte biyometrik veri kullanımının yaygınlaşması, bu alandaki yasal ve etik düzenlemelerin sürekli olarak güncellenmesini ve güçlendirilmesini gerektirmektedir. Bireylerin mahremiyet haklarının korunması için biyometrik verilerin işlenmesi sırasında şeffaflık, hesap verebilirlik ve rıza gibi temel ilkelerin gözetilmesi elzemdir.
Kaynaklar
Not: Bu makale, hukuki konulara ilgi duyan kişilerin genel bilgilendirilmesi amacıyla hazırlanmıştır; ve hukuki danışmanlık yerine geçmez Kapsamlı bir kaynak olma iddiası taşımaz ve yasal tavsiye olarak değerlendirilmemelidir.
Comments