Dünya Çevre Günü, her yıl 5 Haziran tarihinde, çevrenin korunması ve sürdürülebilir kalkınma konusunda küresel farkındalık yaratmak ve harekete geçmeyi teşvik etmek için kutlanır. Bu önemli günün hukuki boyutunu anlamak, bireylerin, toplumların ve devletlerin çevreye karşı sorumluluklarını kavramak açısından oldukça önemlidir.
Uluslararası Hukuk:
Stockholm Bildirgesi (1972): 1972'de Birleşmiş Milletler Çevre Konferansı'nda kabul edilen bu bildiri, çevrenin korunması için uluslararası iş birliğinin önemini vurgulayan ilk büyük uluslararası belgedir. Bildirinin ilk maddesi, "İnsan, onurlu ve iyi bir yaşam sürmeye olanak veren, nitelikli bir çevrede, özgürlük, eşitlik ve yeterli yaşam koşulları temel hakkına sahiptir" ilkesini ortaya koymaktadır. Bu ilke, "çevre hakkı" kavramının temelini oluşturmaktadır.
Rio Bildirgesi (1992): 1992'de Rio de Janeiro'da düzenlenen Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma Konferansı'nda kabul edilen Rio Bildirgesi, sürdürülebilir kalkınma kavramını ve çevrenin korunması ile ekonomik kalkınma arasındaki dengeyi vurgulamaktadır. Bildirgenin 16. ilkesi, "Devletler, ulusal sınırları içinde veya ötesinde çevreye zarar verebilecek faaliyetlere ilişkin önleyici tedbirleri ulusal yetkinlikleri kullanarak geliştirmeli, uygulamalı ve uyumlaştırmalıdır." hükmünü içermektedir. Bu ilke, devletlerin çevreyi korumak için önleyici tedbirler alma yükümlülüğünü ortaya koymaktadır.
Paris Anlaşması (2015): 2015'te Paris'te kabul edilen Paris Anlaşması, küresel ısınmayı 1.5°C ile 2°C arasında sınırlandırmayı ve iklim değişikliğinin etkilerini hafifletmeyi amaçlamaktadır. Anlaşmaya taraf olan devletler, sera gazı emisyonlarını azaltmak için ulusal planlar hazırlamayı ve uygulamayı taahhüt etmektedirler.
Türk Hukuku:
1982 Anayasası: 1982 Anayasası'nın 56. maddesi, "Herkesin sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkı vardır. Devlet, bu hakkın korunması için gerekli tedbirleri alır." hükmünü içermektedir. Bu madde, Türkiye Cumhuriyeti'nin çevreyi koruma yükümlülüğünü anayasal düzeye taşımaktadır.
2872 Sayılı Çevre Kanunu: 1991 yılında kabul edilen 2872 Sayılı Çevre Kanunu, Türkiye'de çevrenin korunmasına ilişkin temel yasal düzenlemeyi oluşturmaktadır. Kanun, çevrenin korunması ve sürdürülebilir kalkınma için çeşitli ilkeler ve yükümlülükler belirlemektedir.
Diğer Mevzuat: Çevre Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan yönetmelikler, tebliğler ve kılavuzlar da çevrenin korunmasına ilişkin yasal çerçeveyi oluşturmaktadır.
Dünya Çevre Günü, uluslararası ve ulusal hukukta çevrenin korunmasının öneminin kabul edildiği bir gündür. Bu gün, çevresel sorunlara karşı farkındalık yaratmak ve bu sorunlara çözüm bulmak için uluslararası iş birliğinin önemini vurgulamak için önemli bir fırsattır.
Bu makale, hukuki konulara ilgi duyan kişilerin genel bilgilendirilmesi amacıyla hazırlanmıştır. Kapsamlı bir kaynak olma iddiası taşımaz ve yasal tavsiye olarak değerlendirilmemelidir.
Comments