Rekabet Hukuku ve Sürdürülebilirlik: AB ve Ulusal Perspektifler

İklim değişikliği, tüm kıtaları etkileyen çağımızın krizidir. Avrupa Yeşil Anlaşması ışığında "sürdürülebilirlik ve rekabet hukuku" şu anda AB'de en çok tartışılan konulardan biridir. Bu makale, AB'de rekabet hukuku ile sürdürülebilirlik arasındaki etkileşimi, her ikisini de "kalkan" ve "kılıç" yaklaşımları kapsayacak şekilde tarihsel bir bağlama yerleştirerek incelemektedir.

Avrupa Birliği'nin Sürdürülebilirliğe Yaklaşımı: Avrupa Komisyonu, daha sürdürülebilirlik dostu rekabet uygulamalarına yönelik niyetini sinyal verdi. Hükümetler kendi sürdürülebilirlik gündemlerine öncülük ediyor: Hollanda, Yunanistan, Avusturya ve Macaristan gibi AB Üye Devletleri ve Birleşik Krallık gibi AB üyesi olmayan bir devlet tarafından önerilen beş iddialı ulusal teklif belirlendi.

Rekabet Hukuku ve Sürdürülebilirlik: Rekabet hukuku geleneksel olarak iki farklı bakış açısıyla kullanılır: "kılıç" ve "kalkan". Sürdürülebilirlik bağlamında rekabet hukukunun uygulanması, sürdürülebilirliği sağlamak için bir kılıç gibi kullanılabilir. İşletmeler sürdürülebilirliği bir kılıf olarak kullanamaz. Örneğin, Tüketici Deterjanları davasında, bir çevresel girişimin uygulanması bir kartelin ortaya çıkmasına yol açmıştır. Destekleyici bir bakış açısıyla rekabet hukuku, sürdürülebilirliği sağlamaya yönelik önlemlerin rekabete aykırı etkilerini dengelemek için kullanılabilir.

Geçmişe Bakış: Tarihsel olarak, Avrupa Komisyonu ve AB Üye Devletleri, sektöre özel düzenlemeler yoluyla yeşil ekonomiye geçişe yönelik önlemleri desteklemiştir. Sürdürülebilirlik ve çevrenin korunması, AB Antlaşmaları ve AB Temel Haklar Şartı'nda temel hedefler olarak ortaya konmaktadır.

Mevcut Yaklaşım: Avrupa Yeşil Anlaşması, işletmelere sürdürülebilirlik girişimlerini sürdürmeleri için yeni bir ivme kazandırdı. Komisyon, HBER'ler ve Yatay Anlaşmalar Kılavuz İlkeleri'nde yer alan hükümlerin güncelliğini yitirdiği konusunda hemfikirdir. Sürdürülebilirlikle bağlantılı yatay anlaşma türleri için yeterli hukuki kesinlik sunmamaktadırlar. Komisyon, sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşma açısından yatay işbirliği konusunda özel rehberlik sözü veriyor.

Sonuç: Rekabet hukuku, sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmada önemli bir rol oynayabilir. AB, sürdürülebilirliği rekabet hukukuna entegre etmek için adımlar atıyor. Ulusal girişimler de bu alanda önemli bir rol oynamaktadır. Gelecekte, rekabet hukukunun sürdürülebilirliği teşvik etmede daha proaktif bir rol oynaması muhtemeldir.

Kaynak: Avrupa Rekabet Hukuku ve Uygulaması Dergisi , Cilt 13, Sayı 5, Temmuz 2022, Sayfa 336–348